Yazılımcıların Beyin Yaktığı Durumlar

Yazılımcı olmak afili ve cezbedici olsa da, insanların yazılımcılık ile alakalı bilgisizlikleri, yazılımcıların beyin yakan durumlar ile karşılaşmasına neden oluyor.

Bu durumlar iş hayatından eş, dost, akraba hayatına kadar bir çok alanda görülebiliyor. Şimdi bu beyin yakan durumlara bir göz fırlatalım. Okumaya devam…

Bir Yazılımcı İşten Neden Ayrılır ?

Hangi sektörde çalışıyor olursanız olun, IT departmanı şirketin en değerli departmanlarından biridir. Özellikle internet sektöründe faaliyet gösteren bir şirkette çalışıyorsanız, yazılımcılar çok daha değerlidir. Dinamikliğin oldukça yoğun olduğu, her gün farklı teknolojilerin geliştiği günümüzde, bir web sitenin neden ne olursa olsun açılmaması ya da kod hatası ile çalışmaması, şirkette negatif enerjinin yayılmasına neden olur. Bu durumda sorumluluk yazılımcıların üzerine yüklenecektir.

İnsanoğlu önyargıda bulunmayı çok sever. Sık iş değiştirmiş bir yazılımcı ile karşılaşıldığında “ya hemen giderse?” şüphesi uyanır. Aidiyet duygusu yaratmak ve çalışılan atmosferi keyifli kılmak yönetimin elindedir. Çalışana değer verilmiyor ve motivasyonu sağlanmıyorsa yazılımcıyı o şirkette daha fazla tutamazsınız. Okumaya devam…

Kendinizi Geliştirmenin 9 Püf Noktası

Tasarımcılar her zaman yeniliğe açık ve kendini geliştirebilen, en azından öğrenen, tecrübelerinden dersler çıkarabilen kişilerdir. Mesleğinizde kendinizi biraz daha geliştirip, daha profesyonel bir tarz yakalamak için birlikte  inceleyeceğimiz kısa ve basit ipuçları eminim işinize yarayacaktır…

Eğitsellere önem verin

Başta tasarımcının el çantasında olmak üzere eğitsel (tutorial) sitelerine bol bol göz atın işinize yarayacak olanları arşivleyin ve bu eğitseller üzerinden bol bol pratik yapmaya çalışın. Bu çalışmalar tekniğinizi geliştireceği gibi yeni teknikler bulmanıza da olanak sağlayacaktır.

Kim ne yapıyorsa siz de yapın

Elinizdeki projelerde eğer tıkanıyorsanız, nereye ne koyacağınızı bilemiyorsanız, yaptığınız iş ile uygun ve benzer başka işlerden ilham almaya çalışın. Başkaları nasıl yapmış inceleyin ve  siz de uygulayın.

Çalışma alanınızı geliştirin

Eğer standart bir ofiste çalışmıyorsanız, çalışma alanınızı geliştirerek sizi daha motive edici hale getirmek elinizde. Ben kendi adıma bir tasarımcı için her zaman çift monitör öneriyorum. Bu, özellikle  tasarım yaparken photoshop’u efektif kullanma açısından faydalı olduğu gibi, size bir çok işte zaman kazandıracak bir unsur. Ayrıca basit bir uygulama ile çalışma masanızı benim gibi renkli ve eğlenceli bir hale getirmeniz de mümkün. Eminim hoşunuza gidecektir.

Kitaplar alın dergiler okuyun

Mesleğinizle ilgili kitaplar ve röportajlar okumaya çalışın. Tasarım dergileri, sanatsal dergiler de sizin ufkunuzu açacaktır. Yeni bir şeyler öğrenmek için okumanın vazgeçilmez bir yol olduğunu unutmayın.

Sosyal olun

Sadece yeni müşteriler bulabilmek için değil, meslektaşlarınızla da tanışmak ve yeni şeyler öğrenmek için sosyal olun. Kendinizi kapatmayın, sosyal ağları verimli şekilde kullanmaya bakın.

Bir moleskine edinin

Aklınıza gelenleri not alıp çizebileceğiniz bir moleskine edinin. Çok faydasını göreceksiniz. Hem organize olmanıza hem de notlar almanızı sağlayarak hayatınızı kolaylaştıracaktır.

Blogları inceleyin

Mümkün olduğu kadar mesleki blogları takip etmeye çalışın. Tasarım ve tasarımcı blogları mutlaka bilgilerinize yeni bilgiler katacaktır. Blogları fiziksel olarak takip etmeseniz bile ilginizi çekenleri mutlaka rss listenize ekleyin.

Günlerinizi planlayın

Ajandanızın günlerini doldurun ve buna uymaya çalışın. Her gün için kendinize program ve iş planı çıkarın ve o gün için planladıklarınızı aynı gün içinde tamamlamaya çalışın. Böylece son teslim sürelerine kolayca uyabileceğiniz gibi, geciken işleriniz olmayacağından, kendiniz için ayırdığınız özel zamanları da efektif olarak kullanabilirsiniz.

Yeni yazılımlar deneyin

Her zaman kullandıklarınızın aksine tasarım yaparken yeni, daha önce hiç denemediğiniz yazılımları, programları denemeye ve bir şeyler üretmeye çalışın. Bu  karşınıza çıkacak yeni programları ihtiyaç halinde kolayca kavramanızı sağlayacaktır.

hasanyalcin.com

Sizin İçin Hangisi Önemli ? Tasarım mı Yoksa Estetik mi ?


 

Bir web tasarımcının görevini kısaca tanımlamak gerekirse, proje özetinde istenen özelliklere sahip herkes tarafından beğeni ile karşılaşacak estetik değerlere sahip, işlevsel arayüz tasarımları hazırlamaktır. Ancak tasarımcıların çoğu işlevsellikten sınıfı geçerken estetik kaygılar başlarına dert oluyor. Nedeni ise güzellik kavramının kişilere göre farklılık göstermesi.

Önceden tasarımcıların asli görevi olan güzel siteler yaratma işi şimdilerde mesleki tartışmalara konu olamıyor, ancak  kişisel tercihler bağlamında ele alınabiliyor.

Bu noktada akla gelen ilk soru ise bir tasarımın etkili unsuru estetiği mi yoksa işlevselliği mi? Elbette her ikisi de diyenleriniz olacaktır. Ancak örneklemek gerekirse bir sitede modern trendler eşliğinde hazırlanmış, bol grafikli karmaşık bir iletişim formu mu  işinizi çabucak görür yoksa basit hazırlanmış  bir kaç alandan oluşan klişe bir form mu?

Web siteleri artık hızla tüketilen, kullanıcıların işlerini bir an önce görüp, başka sitelere yönelmek istedikleri alanlar haline geldi. Bu noktada belki basit işlevsel elementler ile kullanıcıya ulaşmak mantıklı gözükse de, asıl işimiz olan estetik değerleri nasıl uygulayacağız?

Bir web sitesine giren kullanıcı o sitede bulunmaktan mutluluk duyuyorsa, gördüklerinden hoşlanıyor ve yine mutlu bir şekilde ayrılıyorsa kendimizi işimizi doğru ve eksiksiz yapmış olarak var sayabiliriz. Hayatı boyunca çirkinliğinden gizliden gizliye utanç duyan ünlü yazar Stendhal “Güzellik sadece bir mutluluk vaadidir. Eğer hayattaki en temel arzumuz mutluluğu bulmak ise, güzelliğin anıştırdığı ana temanın da mutluluk olması gayet doğal.” demiş. Bu söyleme bakıldığında tüm grafik, tasarım, renk, trend ve tipografi bir yana, kullanıcılar tasarladığımız siteden mutlu bir şekilde ayrılıyorsa işimizi tam olarak yapmış sayılabilir miyiz? Belki de evet!

hasanyalcin.com